13 Mar Duvarın Sesi
Geçmişi sürekli silinen şehirler, yıkılıp yenisi üretilen yapılar, eskidikçe sökülüp atılan taşlar, dökülen ve kırılan duvarlar…
Kentte yüzünüze vuran şey dönüşüm. Bu dönüşüm sürekli yeni, daha yeni, daha parlak, daha teknolojik, daha akıllı, daha yüksek, daha pahalı şeklinde “daha”larla tanımlanmakta. Büyük küresel firmaların reklam sloganlarında söylediklerini şehirlerde isteyen bir pazar bu! Bir kola markasının “daha fazlasını iste” seslenişine kulak veren ya da bir otomobil markasından hatırlayacağınız “hep daha fazlasını bulma” vaadiyle çağrılan kitleye yaşadığı kentte de daha fazlasını verme isteği, kimliksizleşen, geçmişi ve belleği yok edilen ancak birbirinin kopyası büyük kentleri yarattı.
Kimi yerde bir duvar dile gelir ve anlatır… Bir mahallede çok geçmeden yıkılacağı belli olan tek katlı ev tarihe ve geçmişe dair çok şey barındırır… Bir duvar yarığı, dökülmüş sıvalarıyla yaşanmışlığı ve orada birikmiş anıları saklar. Tüm bunlarla birlikte “eskimiş” mahallelerde her baktığın duvarın sesi yıkım sesidir…
Bornova’da Erzene Mahallesi, bir tarafı Tarlabaşı olarak bilinen, diğer bir tarafı Rumlardan kalma adıyla Meyhane Boğazı…
Sanatçı: Sevcan Aytaç Sönmez